3 Kasım 2021 Çarşamba

Diyarbakır Ulu Cami

Hemen hemen her şehirde bir Ulu Cami vardır. Şehrin en büyük ya da eskiden en büyük olan camisi ulu cami olarak adlandırılır. Ancak Diyarbakır Ulu Camisi, gerçekten bu adı tam olarak hak eden bir külliye. Doğudaki büyük kemerli kapısına yerleştirilmiş afişte, burasının 3400 yıldır sürekli mabet olduğu yazıyor. Afişe göre, Musa zamanında Sinagog, sonra kilise ve en sonunda Halife Ömer zamanında Diyarbakır fethedildiğinde camiye dönüştürülmüş.


Müslümanlar, Diyarbakır'ı fethettikleri 639 yılında, kentin en büyük ibadethanesi olan Mar Toma Kilisesini camiye çevirmişler. Bu durum, Diyarbakır Ulu Camisini, Anadolu'nun en eski camilerinden biri olduğunu gösteriyor. Camide bulunan çeşitli kitabelerden en eskisi, caminin Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah'ın emriyle 1091 tarihinde yaptırıldığını yazıyor. Bunun bir yapım değil, esaslı bir tamirat olduğu düşünülüyor. Diğer kitabelere bakarak Ulu Caminin, 1115 yılındaki deprem ve yangınla tamamen yıkıldığını ve uzun bir sürede yeniden yapıldığını öğreniyoruz. Sonradan da bir çok tamirat geçirdiği anlaşılıyor.


Ulu cami fetihten önce muhtemelen Zerdüşt olan halkın izlerini de taşır.
Giriş kapısının iki yanında iyilik ve kötülüğü, yaz ile kışı temsil eden
aslan ve boğa kabartması bulunuyor.

İslam kaynaklarına göre Diyarbakır Ulu Camisi 5. Harim-i Şerif (Kutsal Mabet) kabul edilir. Ayrıca Şam'da ki ünlü Emevi camisinin Anadolu'daki benzeridir.

Külliyenin muhteşem avlusu, turist grupları, ibadete gelenler, öylesine gezenlerle dolu. Sağda (güney) 
hanefi bölümü ve yapının en eski olduğu tahmin edilen hanefi mescidi, minaresi solda (kuzey) şafiiler bölümü, kuzey girişi ve Mesudiye Medresesi, tam ortada sivri külahıyla şadırvan ve karşıda kuran kursları, arkada kalan  doğu bölümünde kütüphane avluyu çevreliyor.

Hanefi bölümünün içinden üç fotoğraf...






Minare güney bölümüne bitişik.
Batıdaki binanın sütunları, revakları, üzerindeki taş işlemeler

Doğu girişinin avluya bakan yüzündeki süslemeler.

Cami ibadete açık ama bir müze gibi; avludaki çeşitli elemanlar, devşirme sütunlar kullanılarak yapılmış revaklar, El Cezeri'nin ders verdiği Zenciriye Medresesi, Muvakkithane olduğu düşünülen kütüphane bölümü, Mesudiye medresesinde sergilenen el yazması değerli kitaplar. Sibernetiğin kurucusu kabul edilen, ilk robotu yaptığı söylenen ünlü bilgin El Cezeri'nin yaptığı güneş saati sergilenen eserlerden bir kaçı.



"Acayib-ül Mahlukat ve Garayip-ül Mevcudat"
adlı bilimsel kitap. 

"Kitab-ül Haşaiş Fit Tıp" adlı Yunancadan tercüme
tıp ve bitkisel ilaç eseri 



El Cezeri'nin güneş saati... 

Diyarbakır Ulu Camisi gerçekten çok önemli bir tarihi eser, başlı başına bir anıt. Diyarbakır Hafızası adlı sayfada onu "Tek Başına Bir Anıt" olarak nitelemiş. Daha ayrıntılı bilgiler ve güzel fotoğraflar için aşağıda bağlantısını veriyorum.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder