2 Kasım 2016 Çarşamba

HIZIR BEY CAMİSİ EĞİRDİR


Isparta'nın güzel ilçesi Eğirdir'in merkezinde yer alan tarihi cami halk arasında Ulu Cami diye anılır. Yapım tarihi kesin olmamakla birlikte 1328 yıllarında yaptırıldığı düşünülmektedir. Hamidoğulları Beyliği döneminde eski bir depodan Hızır Bey tarafından camiye çevrildiği söylenmektedir. İlk yapıldığında düz toprak damlı kagir bir bina olduğu, kışın yağan karların kürümesini kolaylaştırmak üzere damın bir kısmının açık bırakıldığı ve cami içinde bir kar kuyusu bulunduğu biliniyor.



 Cami 1814 yılında çıkan bir yangında büyük hasar görmüştür. Eğirdir Mültezim ve muhafızı olan Yılanlıoğlu Şen Ali Ağa, halktan toplanan paralarla camiyi tamir ettirmiştir. 1883 yılında Hacı Murat Ağa ise, toprak damın üzerini kiremitle kapattırmıştır.

        

Caminin tek şerefeli minaresi bitişik olduğu medrese ile ortak sur duvarlarının üzerine yapılmıştır. Bu oldukça kendine özel bir durumdur. Giriş kapısı Selçuklu taş işlemeciliğinin güzel bir örneğidir.



Dikdörtgen planlı caminin mihrabı çinilerle süslüdür.

Caminin avlusunda dükkanlar bulunmaktadır. Avludaki sütun başlıkları çeşitli motiflerle süslenmiştir.








1 Kasım 2016 Salı

ZEUGMA MOZAİK MÜZESİ


Zeugma Antik Kenti, MÖ 300 yıllarında Büyük İskender'in generallerinden Selevkos Nikator tarafından Kurulmuştur. Fırat Nehrinin geçit veren sığ bir kısmının iki yakasına kurulan şahrin ilk adı Seleukeia Euphrates'tur. Kent Kommagene Krallığının da önemli bir ticaret merkezi olarak bilinmektedir. Roma İmparatorluğu MS 64 yılında şehri egemenliğine alır. Adını geçit, köprü anlamına gelen Zeugma olarak değiştirir ve şehre bir garnizon yerleştirir.
Zeugma en parlak dönemlerinden birini Roma döneminde geçirir. Komutanların villaları son derce güzel ve lükstür. Şehir Bizans ve Abbasiler tarafından bir süre daha iskan edilir 7. yüzyılda terk edilir.

1987 yılında başlatılan kazılarda bir çok önemli tarihi eserler çıkarılmıştır. Buna rağmen yapımına başlanan Birecik Barajı'nın su tutması nedeniyle baraj altında kalacak kentte hızlı kurtarma kazılarına başlanmıştır. Kazılarda Roma Dönemi sivil mimarisi ve sanatına ait çok sayıda mozaik bulunup yerlerinden çıkarılmıştır. Buluntular bu gün Gaziantep'teki Zeugma Mozaik Müzesinde sergilenmektedir.


Kazılar sırasında ortaya çıkarılan büyük bir mozaiğe ait küçük bir parça Zeugma'nın simgesi olmuştur. Bu parça kazı ekibinin şaka yollu benzetmesiyle "Çingene Kızı Mozaiği" olarak adlandırılmıştır. Aslında Dianysos'un bir müridi, Yer Tanrıçası Gaia ya da Büyük İskender olduğu konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmektedir.


Müzenin üst katından zemin kata bakış... 


Bir detay... Örgü şeklindeki motifin canlı renkli taşlarla işlenişi...


Oceanos ve Tethys Mozaiği... Dünyayı çevreleyen suların tanrısı Oceanos günümüz okyanuslarında adını yaşatıyor.  

Aşağıda çeşitli mozaiklerden detaylar görülüyor.


Renkler kullanılarak 3 boyutlu izlenimi yaratılmış.




Fırat Nehrinin tanrısı: Akheleos

Aşağıdaki taban mozaiğinde çift atlı arabaya binmiş elinde üçlü zıpkınıyla Denizler Tanrısı Poseidon ile altında Oceanos ve Tethys resmedilmiş.

Yukarıdaki mozaiğin yakından görünüşü...

Suriye kralının kızı Europa'nın (Avrupa'ya adı verilen güzel kız) boğa kılığına girmiş Zeus tarafından kaçırılışı. 


Şarap, coşku ve zevk Tanrısı
Dionisos, Telete ve Skirtos mozaiği
Akratos (yönetici), Su perisi Euprosyne'ye
  altın kraterden aldığı kutsal şarabı
bereket boynuzu ile sunuyor.

Dionysos ve Ariadne'nin düğünü mozaiği çok büyük olduğu kadar bir tablo kadar sanatsal ve güzeldir. Bulunduktan bir süre sonra, henüz müzeye taşınmadan üçte ikisi çalınmıştır. Eksik bölümleri projeksiyonla yansıtılmaktadır. 
Perseus ve Andromede... Perseus'un elinde Medusa'nın kesik başı görülüyor.