Manastır'ın bulunduğu yerde, ilk önce tarihini net olarak bilemediğimiz bir dönemde güneşe tapan bir topluluk (Şemsiler?) tarafından Güneş Mabedi kurulmuştur. Daha sonra Roma Kalesi olarak kullanılmış bina kompleksi üzerine 5. Yüzyılda manastır yapılmıştır. Manastırın kurucusu Mor Şleymun adlı bir Süryani azizidir. Kurulduğunda onun adını taşıyordu.
763 yılında Mardin Metropoliti Mor Hananyo esaslı bir tadilat yaptırdı. Bundan sonra manastır Mor Hananyo Manastırı olarak anılmaya başladı.
Manastır girişi |
15. asırdan itibaren çevrede yetişen safran (zafaran) bitkisinden esinlenerek adı, Dayrul Zafaran Manastırı olarak anılmaya başladı.
Manastır, Mardin Ovasına bakan bir tepenin yamacında, Mardin'in dört kilometre kadar doğusunda, kendi geniş vakıf arazisinin ortasında yer alır. Mardin ve bölgesinin o ünlü taş işlemeciliği, sarı, kesme taşlarla ve yöresel mimariyle inşa edilmiş binaları, burayı hem bir dini merkez, turistlerin sürekli ilgisini çeken bir tarihi mekan haline de getirmiştir.Manastır, kurulduğu günden bu yana eklentilerle genişletilmiş ve 18. yüzyılda son halini almıştır. Ziyaret ettiğinizde, sanki tüm bina, aynı yıllarda yapılmış izlenimine kapılırsınız. Bu ek binaların nasıl ustalıkla planlandığını ve inşa edildiğini göstermektedir.
Süryaniler Hristiyanlığı kabul eden ilk topluluktur. Bir Ortadoğu halkı olan Aramilerden geldikleri, Süryani adını, Hristiyan olduktan sonra putpereslerden kendilerini ayırt etmek için aldıkları biliniyor. Süryanice de Aramiceden gelme bir dil, alfabeleri de Arap ve Yahudi alfabesiyle benziyor.
Güneş Tapınağının tavanı. Üstteki küçük resimde eğimli yan yüzeyleri ve kilit taşları görülüyor. |
Manastırın zemin katında Hristiyanlık öncesinden kalmış, özenle korunmuş, ilginç bir tavan yapısına sahip Güneş Tapınağı görülmeye değer. Güneşe tapan bir dinin mensuplarınca yapılmış, doğu yönündeki tek penceresinden içeriye giren ilk güneş ışığıyla başlayan ayinler yapılan bir tapınakmış. Tavandaki taşların kalınlıklarının 1,5 metre olduğu söyleniyor. Eğimli yüzeylerinin sağladığı statik, tonlarca ağırlıktaki taşları bir kilit taşı yardımıyla binlerce yıldır düz olarak ve sapasağlam tutmuştur.
Manastırın en eski eşyalarının sergilendiği, zaman zaman ayinlerin yapıldığı kubbeli küçük kilisesi, Mor Hananyo Kilisesi'dir. Yukarıdaki kolajda ortada kilisenin ana apsisi görülüyor. İki yandaki kürsülerden soldaki Patriklerin oturduğu 350 yıllık ceviz kürsü, sağdaki ise metropolitlere ait ve 500 yıllık fildişi kürsüdür.
Mor Hananyo freskosu 763 yılından kalan tek duvar resmidir. Boyutları 66x270 cm'dir. |
Deyrulzafaran Manastırı'nda ziyarete açık bölümleri dışında öğrencilerin kaldığı, yaşadığı bölümler, rahiplerin odaları, idari bölümler günlük ibadet mekanları vs. bulunmaktadır. Belli saatler arasında, gruplar halinde ziyarete açık bölümler gezilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder