17 Aralık 2021 Cuma

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi 1

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi 24.Mayıs.2015 günü ziyarete açılmıştır. Kapalı alan ve sergi salonu açısından Türkiyenin en büyük müzesidir. İyi bir müze ziyaretçisi tüm müzeyi gezdiğinde 2,5 km uzunluğunda bir parkurda yürüyüş yapmaktadır. Son derecede güzel, kronolojik düzenlenmiş, dünya çapındaki eserlerler dahil 5000 eserin sergilendiği, 14 sergi salonunu gezerken aynı zamanda spor da yapıyorsunuz yani. :)



Sergi salonları dışında modern müzelerde bulunması gereken canlandırma alanları, geçici sergi salonları, sinevizyon odaları, çocuk oyun alanı, hediyelik eşya mağazası, kafeterya ve büfe gibi bölümler vardır.


Paleolitik dönem salonunda sergilenen, o döneme ait taş, obsidiyen ve kemik aletler...





Balıklıgöl Adamı; bu heykel, insan boyutlarında yapılmış, dünyanın en eski heykelidir. Çanak çömleksiz neololitik döneme ait, kireçtaşından yontulmuş 180 cm boyunda bir eserdir. MÖ 9000 - 10 000 yıllarına tarihlendilmektedir. 

Göz oyuklarına yerleştirilmiş obsidiyen taşlar ile gözler betimlenmiştir. Siyah ve parlak volkan camı heykeli daha canlı göstermiştir.

Urfa Merkezinde Balıklıgöl çevresinde bulunduğu için Balıklıgöl Adamı adı verilmiştir.









Urfa ili, bir çok tarihi yerin yer aldığı, insanlığın en eski uygarlık izlerinin bulunduğu bir ilimizdir. Ancak son yıllarda Urfa denildiğinde ülkemizde de ve dünyada da Göbeklitepe akla gelmektedir. Bugün dünyada bilinen en eski kült merkezi (?) olduğuna inanılan Göbeklitepe Şanlıurfa sınırları içinde yer alır ve oradan çıkarılan buluntular bu müzede sergilenir.

Müze içinde canlandırılan Göbeklitepe binalarından biri...


Böyle saygın bir arkeolojik alandan çıkarılan buluntular, büyük bir salonda çıkarıldıkları konumlarda yerleştirilmiş. Sütunlar arası sahadaki gibi taş duvarlar örülmüştür. 
Böylece ziyaretçiler sanki Balıklıtepe kült merkezinde, binaların içinde geziyormuş sanısı uyandırılmıştır.








Hayvan heykelleri gibi büyük eserler toprak görünümlü zeminlere, daha küçük eserler vitrinlere yerleştirilmiş, uygun bir ışıklandırma yapılarak sergilenmiştir.
 





Göbeklitepe binalarının 12 000 yıl önceye  dayanan tarihi, onu insanların henüz avcı toplayıcı toplumlar halinde yaşadığı dönemlere götürür. Bu konu, yeni bulgularla tartışılmaya başlanmasına rağmen onun dünyanın en eski kült merkezi olması özelliğine toz kondurmaz.

Yanda, büyüklerinin ağırlığının 16 tonu bulduğu, 5-6 m yüksekliğinde, hayvan motifleri ile bezeli sütunların fotoğraflarından oluşturduğum bir kolaj yer alıyor. 





Aşağıda, müzenin canlandırma bölümlerinden birinde, Göbeklitepe "T" biçimli sütunlarının oyulması ve taşınması canlandırılmış. 

Bu arada tüm canlandırma bölümlerinde yer alan insan mankenlerinin bir heykel kadar özenle yapılmış ve son derece gerçeğe yakın olduğunu söylemeliyim. Dalgınlıkla ilk bakışta "Aa! kadın (ya da adam) ne arıyor orada." diye tepki verebilirsiniz. Gerçek birer sanat eseri olan bu balmumu heykelleri yapanları kutluyorum.




Göbeklitepe'de Aslanlı yapıda bulunmuş bir duvar levhası üzerinde
derin kazıma yoluyla yapılmış bir kadın figürü... 

Pişmiş toprak kapların icat edilmesinden önce 
kullanılan taş yontma mutfak eşyaları...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder