30 Mart 2016 Çarşamba

AŞIKLIHÖYÜK

Aksaray'ın en önemli tarihi yerlerinden biri de Aşıklıhöyük'tür. Ayrıca en eski insan yerleşimlerinden bir tanesidir. İlk olarak MÖ 9. binyıla tarihlenen ve bin yıl sürekli iskan edilmiş bu yerleşim, insanlık tarihi açısından da son derece önemlidir.

Melendiz Çayı ve Kızılkaya Köyü'nün Aşıklıhöyük'ten görünüşü...

Höyük, ülkenin turizm açısından en gelişmiş bölgelerinden Kapadokya Bölgesinin içinde yer almaktadır. Aksaray il merkezinin 25 km doğusunda, Melendiz Çayının kıyısında ve Kızılkaya Köyü'nün yakınındadır. Bildiğiniz gibi Melendiz Çayı Hasan Dağı'ndan doğarak Tuz Gölüne doğru akarken tarihi ve doğal bir harika olan Ihlara Vadisi'nden geçer.

Aşıklı Höyük, insanlığın ilk yerleşimlerinden biri olması ve yerleşimin çok uzun sürmesi nedeniyle teknolojik, sosyal gelişme, geçinme, barınma ve beslenme alışkanlıkların incelenmesi açısından olanaklar sunmaktadır. Arkeologlar yerleşimcilerin avcı ve toplayıcılıktan tarım ve hayvancılığa geçiş döneminde olduğunu belirtiyorlar. Buluntular avcılık ve toplayıcılık dışında tahıl yetiştiriciliği ve hayvanların evcilleştirilmesi ipuçlarını vermektedir.

Kazı çalışmaları...
http://arkeolojihaber.net/2014/07/29/kapadokyanin-11-bin-yillik-koyunde-kazilar-25-yilinda/
sayfasından alıntıdır...

Sezon bitince kazı alanı tamamen örtülmüş.

Kazı alanında 2012 yılında yapımına başlanmış,
koruma çatısı
.
















Aşıklıhöyük'ün 11 bin yıl önceki ilk sakinleri, yarısı toprağa gömülü, oval planlı evlerde yaşıyorlarken MÖ 8000 yıllarında Aşıklıhöyük evleri, dörtken planlı, bir, iki ve nadiren üç odalı bitişik nizam konutlar haline gelmişti. Girişler aynı zamanda baca ve pencere görevini de gören kapılarla evin damından yapılıyordu. Evin içinde ocak, oturulup üzerine yatılan sekiler vardı. Kerpiçten yapılmış duvarları ve tabanı sıvalıydı. Ölüler evlerin tabanlarına, sekilerin altına gömülüyordu.



Kazı ekibi MÖ 8000 yılındaki teknikleri uygulayarak Aşıklıhöyük evlerinin birkaç kopyasını yapmış.



Evin kapısına çıkan merdiven ve evin ortadireği
Evin damı ağaç gövdeleri hasır ve üzerinde
sıkıştırılmış toprak ile örtülüyordu.


Neolitik evlerin dışarıdan görünüşü


















Evlerin bitişik nizam yapılması güvenlik, izolasyon ve
 sosyal ilişki açısından yararlı görülmüş olmalı...





















Günümüzden 10 bin yıl öncesinin tekniğiyle yapılmış bu evler gezenleri heyecanlandırıp bilgilendirirken yapım aşamasında arkeolog ve öğrenciler açısından bilimsel deney olarak yararlı olmuştur.

10 000 yıllık tuvalet tabelasında Neolitik kişilikler
Fred ve eşi Wilma Çakmaktaş'ın kullanılması çok sevimli olmuş.
 

Aşağıdaki linklerden daha geniş bilimsel bilgilere ulaşabilirsiniz.
http://www.asiklihoyuk.org/
http://arkeolojihaber.net/2014/07/29/kapadokyanin-11-bin-yillik-koyunde-kazilar-25-yilinda/

2017 YENİ FOTOĞRAFLAR:
2017 Yılında Yeniden uğradığım Aşıklı Höyük'te yeni çalışmaları fotoğrafladım. Onları buraya eklemek gerektiğini düşündüm.


Aşıklı Höyük ilk yerleşiminde evler oval yapıdaydı ve toprağa gömülüydü. Daha sonra dikdörtgen-kare planlı evler görüldü. Yeni yapılan bu kopyalarda ilk yerleşim sırasındaki evler yeniden inşa edilmiş. Aşıklı Höyük, Orta Anadolu kerpiç evlerinin ilk örneklerinin görüldüğü yerlerden biridir. 

   
Ölüler yaşadıkları evin içine gömülüyordu. Solda Aşıklı Höyük'te planı ve boyutlarıyla orjinaline uygun olarak yeniden yapılmış evlerden birinde yer alan mezar görülüyor. Sağda Melendiz Çayı tarafındaki tabakalar...


En alt tabakada yer alan eserler en eski çağa ait. Kazıda bir evin oval duvarı ortaya çıkarılmış.


Aşıklı Höyük'ün özel amaçlı yapılarını korumak ve sergilemek üzere dizayn edilmiş korugan altındaki 10 bin yıllık kerpiç kalıntıları koruyor.



Aşıklı Höyük halkının MÖ 8000 yıllarının ortasında inançları doğrultusunda tören ve kutlamalar yaptığı "T" binası...  Bu bina konut olarak kullanılan binalarda görülmeyen kireç sıva ile sıvanmıştır. Duvarları kırmızı ve tabanı sarı renkle boyanmıştır. Direk yerleri, sekisi, anıtsal bir fırını ve kanalları bulunmaktadır.
Aşıklı Höyük'ün 1000 yıl süreyle kullanıldığı düşünülüyor. Bu nedenle koruganın içinde yer alan binanın tabanının 300 kez yenilenmiş olması şaşırtıcı gelmiyor.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder