14 Mayıs 2016 Cumartesi

GÖKMEDRESE - SİVAS MEDRESELERİNİN EN ÜNLÜSÜ


Sivas Anadolu Selçuklu Devleti döneminde önemli bir şehirdi. Bir bilim ve kültür kentiydi. Bu dönemde Sivas'ta birçok önemli eser inşa edildi. Bunların en güzellerinden biri de hiç kuşkusuz Gökmedrese'dir.



Gökmedrese'yi 1271 yılında Sahib Ata Fahreddin Ali yaptırmıştır. Mimarının Konyalı Kaluyan (Kaluyan el-Konevi) olduğu ana büyük kapının üzerindeki kitabesinde yazmaktadır. Kitabedeki "Ulu sultan, yüce şahlar şahı, dünya ve dinin yardımcısı Kılıç Arslan oğlu Keyhüsrev’in devleti zamanında yapılmıştır. Allah devletini daim eylesin." ifadesinden daha bebekken tahta oturtulan ve belli yaşa gelene kadar devlet işlerini Emir Süleyman Pervane ile Sahip Ata Fahreddin Ali'nin ortaklaşa yönettiği III. Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde inşa edildiğini anlıyoruz.


Gökmedrese'nin görkemli Taç Kapısı

Girişten içeriye bakış. Restorasyon çalışmaları nedeniyle bu kadar bakabildim...
Gökmedrese adını görkemli taç kapısının iki tarafında yer alan minarelerinde ve Minarelerin altında yer alan süslemelerdeki mavi - turkuaz çinilerinden almıştır. Asıl adı Sahibiye Medresesidir.

Medresenin taç kapısı ön cepheden çıkıntılıdır. Hayat ağaçları, çeşitli bitki ve hayvan figürleri, yıldızlar, geometrik desenler işlenmiş ve minarelerle 25 metreye yükselmiş mermer taç kapının genişliği de 10 metreyi bulur. Ana girişin eni 4, yüksekliği 7 metredir. Kapının üzerinde mescit ve okuma bölümü (darül kurra) yer alır. Cephenin sol tarafında bir çeşme bulunur ve cephe iki tarafta iki taş işlemeli berkitme kulesiyle tamamlanır.

Cephenin solundaki işlemeli kule

Minarelerin birinden ayrıntı...
Berkitme kulesinin taş işçiliğinden ayrıntı...



Evliya Celebi Seyahatnamesinde Gökmedrese'den Kızıl Medrese olarak söz eder. "Bu eserin benzerinin yapılamayacağını, İslam diyarında eşi emsali olmadığını, Timurlenk'in ona hayran kaldığını" yazar.

2014 ve 2015 yıllarında iki kez kapısına gitmeme karşın restorasyon nedeniyle içine giremedim. Bu nedenle Selçuklu devrinin 22 köşeli en büyük havuzuna ait taban mermerlerini, mescidini, revaklarını, eyvanlarını göremedim.

Sivas'ta restorasyonu tamamlanarak açılan Buruciye ve Şifahiye Medreselerinde yapılan hatalardan ders alınacağını ve tarihi mekanın günümüz insanlarının zevkle gezeceği, yararlanacağı duruma getirirken özelliklerinin korunacağını umut etmek istiyorum... ,



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder