13 Mart 2017 Pazartesi

TİRE MÜZESİ


Tire Müzesi, Küçük Menderes Havzasındaki en eski müzesidir. 1935 yılında Tire Halkevi Müzecilik Kolu tarafından oluşturulmuştur. İlk kuruluşunda, bugün cami yapılmış olan Yahşi Bey Zaviyesindeyken 1971 yılında yeni binasına taşınmıştır.

Çocukluğumda müzenin efsane müdürü, Faik Tokluoğlu yönetiminde Yahşi Bey Zaviyesindeyken ziyaret ettiğim Tire Müzesine yeniden gitmek benim için oldukça heyecan verici oldu.

Özellikle Roma ve Bizans dönemine tarihlenmiş bazı mermer eserler, müze bahçesinde sergileniyor. Bunların arasında çeşitli stillerde sütunlar, sütun başlıkları, lahitler, mezar stelleri, büyük heykeller bulunuyor.


Bahçeden ve arkeoloji salonundan aile sahneleri işlenmiş mezar stelleri :


Aşağıdaki fotoğrafta ay, gece, yeraltı ve büyücülük tanrıçası Hekate'ye adanmış bir stel görülüyor. Tanrıçanın arkasındaki hilale dikkat ediniz.


Müzenin Arkeoloji salonunun tam ortasında yer alan pişmiş topraktan lahit... Lahit, son derecede sağlam durumdadır. Üzerinde baskı desenler bulunmaktadır. Fotoğrafın alt kısmında büyütülmüş olarak madalyon ve kuşak motiflerini görüyorsunuz.


Arkeoloji salonunda sergilenen birbirine sarılmış iki kadının yer aldığı küçük zarif bir mermer heykel ve sağda Roma Döneminden güzel bir mozaik...

  



Müzenin bir salonu da etnografya bölümü olarak ayrılmış. Süslü giysiler, efelerin sırmalı cepkenleri, iğne oyalı yemeniler, para keseleri, işlemeli örtüler halk sanatının iç açıcı ve güzel eserleri olarak sergileniyor...

Bakır dövme, deri işlemeli cüzler, tepelikler, bileklikler, kolyeler, kemerler, simli örtüler hayranlıkla izleniyor.




ve silahlar... İnsanları kesmeye biçmeye öldürmeye yarayan bu aletler de müzenin bir yerinde sergileniyor. Silahların üstleri, kabzaları, kınları, baltaların mızrakların metal yüzeyleri türlü motiflerle süslenmiştir.
Alttaki toplu tabanca ile tek kurşununu harcadıktan sonra kabzası balta olarak kullanılabilen tabanca ilginç...


Tire İzmir'e 80 km uzaklıkta büyük bir ilçedir. Çok eski çağlardan bu yana yerleşim görmüş ve Aydınoğulları Beyliğinin başkentliğini yapmıştır. Bir zamanlar şehr-i muazzam olarak anılan Tire, içinde yaşanan bir açık hava müzesi gibidir. Değerinin bilinmesi ve bu yapısının korunması gerekmektedir...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder