4 Kasım 2011 Cuma

Carullah Bin Süleyman Külliyesi - Kula Yunus Emre Köyü




 Manisa'nın Kula ilçesi çok ilginç doğa ve tarih yapıtlarına sahiptir. Ülkemizin en genç volkanik bölgesi olması dolayısıyla birçok volkan konisi ve geniş lav katmanlarıyla tarihte Katakekaumene (Yanıkülke) olarak anılırdı. Ayrıca iç batı anadolu eşiğinde yer alan ilçede peri bacaları da bulunmaktadır.
http://memreozlem.blogspot.com/2010/09/kula-bir-volkan-konisi.html
http://memreozlem.blogspot.com/2010/09/kula-divlit-tepe.html
http://memreozlem.blogspot.com/2010/09/kuladokya.html

Batı anadolu özgün mimarisinin örnekleri olan eski evlerin sıralandığı dar sokakları sizi tarihin içine çeker.
Kula'da görülecek yerlerden biri de Yunus Emre Köyü'dür. Türkiye çapında Yunus Emre'nin birçok mezarı bulunmaktadır. Bunlardan biri de Kula'ya 21 km mesafedeki Yunus Emre Köyündeki türbedir. Türbenin içinde aslında Taptuk Emre ve akrabalarının yattığı söylenen mezarlar vardır. Türbe önünde uzun bir mezar daha yer almaktadır ki burada yatanın Yunus Emre olduğu bir şiirine dayanılarak iddia edilmektedir.

Köyün eski camisi, Carullah Bin Süleyman Camii, bence ülkenin en ilginç camilerinden birisi... Bundan 8-10 yıl önce gittiğimde kapısı kilitliydi, imamı bulamamış ve içeri girememiştim. Bu yıla kadar aklımdan çıkmadı ve yeniden giderek köy kahvesindeki hacı amcaya "Yiğenim camiyi satın mı alacan?" dedirtecek kadar çok fotoğraf çektim...:)

Şu anda yalnızca çeşme ve caminin sağlam kaldığı yapı topluluğu, Carullah Bin Süleyman tarafından eski Taptuk Emre dergahının üzerine cami, çeşme, hamam, dergah ve silahhaneden oluşan bir külliye olarak 1548 yıllarında yapılmış. En üstteki iki fotoğrafta minaresi ve dıştan son cemaat yeri görülen caminin asıl özelliği duvar resimleri..

Alttaki resimlerde sırasıyla kubbe, mihrap ve doğu duvarında yer alan duvar resimleri görülüyor. Çeşitli çiçekler, binalar, yeldeğirmenleri, yelkenliler, ağaçlar, üzüm salkımları, avize ve vazolar gibi bir çok nesne kök boyalar kullanılarak duvarlara işlenmiş. Resimlerin Anadoluda adı bilinen 3 duvar ressamından biri olan Şeyhzade Abdurrahman Efendi tarafından 1808 ile 1821 yılları arasında yapıldığı camideki kitabesinden anlaşılmaktadır.


1 yorum:

  1. Bir hafta kadar önce ziyaret ettiğimizde hamam ve çeşmede yenileme çalışmaları hiç yapılmamıştı. Bazı yenileme işlerini görünce böyle kalsa belki daha iyi olur diye düşünmekten de kendimi alamıyorum. İlk defa böyle resimli bir cami gördüm ve çok şaşırdım. Tam bir Anadolu köyü görünümündeki köy camiyle uyum içinde bir manzara oluşturmuş. Camiyi,Tapduk ve Yunus Emre Türbesini bizimle gezip bilgilerini bize aktaran köy sakini Almanya görmüş 80'lik emekli Mehmet amcaya da teşekkürü bir borç bilir hayırlı bir ömür dileriz.

    YanıtlaSil