3 Mart 2024 Pazar

SELÇUK İSA BEY CAMİSİ

 İsa Bey Camii 1375 yılında Aydınoğlu Beyi İsa Bey tarfından yaptırılmıştır. Şamlı Mimar Ali İbn-ül Dımıskü caminin mimarıdır. Cami inşaatında Artemis Tapınağının bazı parçaları, özellikle sütunları kullanılmıştır. 51x57 m boyutlarındaki cami batıdaki anıtsal taç kapısının büyüklüğü ve güzelliği ile ünlüdür.

Caminin Anıtsal Taç Kapısı

Kapı yanındaki mermer işlemeli pencereler.













Caminin yüksek kale duvarlarını andırır avlu duvarları şimdi yıkılmış revekla çevriliydi. Avlunun ortasında yine şu anda yalnızca temelleri görünen sekiz köşeli bir şadırvan bulunuyordu.

Yüksek avlu duvarları, kuzey girişi ve revakların
ayakta kalmış sütunları.

Caminin doğu ve batı duvarlarında birer adet minare bulunmaktaydı. Bunlardan doğuda yer alan tamamen yıkılmış olup batıdaki minarenin alt kısmı durmaktadır. 

Doğu giriş kapısı üzerindeki 
 minare tamamen yıkılmış.

Batı giriş kapısı, taç kapı üzerindeki
sağlam kalmış minare...











1957 yılında yapılan iyileştirme çalışmalarından sonra oldukça yıpranmış olan cami binası sağlamlaştırılmış ve ibadete açılmıştır. Cami planı Harran ve Diyarbakır Ulu camilerine benzer şakilde eni boyundan uzundur. Ayrıca mimarının Şamlı olması nedeniyle Şam Emevi Camisi ile benzerlik taşımaktadır.

Cami doğu batı doğrultusunda uzundur.
Mihrabın olduğu orta kısım arka arkaya iki
adet kubbe ile örtülüdür.










22 Şubat 2024 Perşembe

SELÇUK EFES MÜZESİ



Efes Müzesi Selçuk İlçesinde çoğunluğu Efes Antik Kentinden olmak üzere Ayasuluk Tepesi, çevredeki höyükler ve Artemis Tapınağı çevresinden toplanmış eserlerin sergilendiği bir müzedir. 1929 yılında buluntuların depolandığı bir depoda eserler toplanmıştır. 1964 de müzenin ilk bölümü açılmış ve  sergileme başlamıştır.  1976 da müze, yeni bir bina eklenerek genişletilmiş, 2014 yılında ise yeni bir sergileme sistemi ile bugünkü halini almıştır.





Müzedeki en önemli eser Artemis'in kült heykelidir. Efesliler dünyanın 7 harikasından birini Artemis için inşa ettiler. Efes Antik kentinin yakınında görkemli Artemis tapınağının yerinde şimdi tek bir sütun ve temeller kalmış ama çağımızda ününü hâlâ sürdürüyor.
Zeus ile Leto'nun kızı ve Apollo'nun ikiz kız kardeşi olan Artemis, Helen ve Roma kültürlerinde bakire bir tanrıça olarak bilinir. Efes'te ise eski Anadolu ana tanrıçaları gibi, Kibele gibi, doğurganlık ve bereketi temsil ediyordu. 
Buna utgun olarak Selçuk Müzesindeki sergilenen heykelinin göğsünde birçok meme, vücudunda bitki ve hayvan figürleri, gerdanında burçları gösteren simgeler bulunmaktadır.








MÜZEDE SERGİLENEN ESERLERDEN SEÇMELER

Bahçede yer alan nefis işlemeli bir lâhit...

Sağlık Tanrısı kabartması...

Efes Agorasının ortasında bulunan Güneş Saati


Kanatlı At Pegasus Heykeli



Tanrı Priapos, fiziki aşk
ve erkekliği temsil eder.






İmparator Marcus Aurelius

Bir savaşcı Heykeli

Baş Tanrı Zeus Büstü


Afrodit

Yunus üzerine binmiş Eros... (Kurşun döküm biblo)





Mermer Eros Başı




Celsius Kütüphanesi yanındaki Parth Anıtından 
kabartmalar. Ortadaki kabartma Selena ve Helios, 
sağdaki Roma ve Parth askerlerinin savaşı.



Sergilenen küçük eserler...

Biblolar, Cam şişeler...

Pişmiş toprak  çanak, testi, saksı ve yağ kandilleri

EFES ANTİK KENTİ



Efesos Efes Antik Kenti 8000 yıllık geçmişe sahiptir. Çevresindeki höyükler MÖ 6000 yılına tarihlenmektedir. Hitit Çağında kentin adının Apasas olduğu biliniyor. MÖ 1050 yıllarında Yunanistan'dan gelen İon göçleri ile yerli halk ile birlikte yaşayan İon göçmenlerinin bir liman kenti olmuştur. Efes,12 İon kentinin en önemlilerinden biridir.
Tarihte bir kaç kez yer değiştirmiştir.  MÖ 560 da Ayasuluk tepesinden, Artemis Tapınağı çevresine taşınmıştır. MÖ 300 de Helenistik çağda İskender'in generallerinden Lysimakhos tarafından bugün gezdiğimiz antik kentin yerinde yeniden kurulmuştur. Bizans döneminde ise ilk kurulduğu Ayasuluk Tepesine geri dönmüştür. Efes Kenti en parlak çağını Helenistik çağda ve Roma Döneminde yaşamıştır. O sırada nüfusu 200 000 kişiye kadar çıkmıştır.

"Efes’teki ilk arkeolojik kazılar British Museum adına J.T. Wood tarafından 1869 yılında başlamıştır. Wood’un ünlü Artemis Tapınağını bulmaya yönelik bu çalışmalarına 1904 yılından sonra D.G. Hogarth devam etmiştir. Bugün de çalışmalarını sürdüren Avusturyalıların Efes’teki kazıları ilk olarak 1895 yılında Otto Benndorf tarafından başlatılmıştır. Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nün 1. ve 2. Dünya Savaşları sırasında kesintiye uğrayan çalışmaları 1954 yılından sonra aralıksız devam etmiştir. Efes’te Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nün çalışmalarının yanı sıra 1954 yılından itibaren Efes Müzesi de T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı adına kazı, restorasyon ve düzenleme çalışmalarını sürdürmektedir. 
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı"


                                                                                                                                                                         Efes Antik kentiden seçmeler...

Sol: Artemis Tapınağı
Alt: Liman Caddesi
Üst-sol: Gladyatör steli
Üst-orta: Celsius Kütüphanesi
Üst-sağ: Agora kapısı



Efes Antik Kenti bölgenin çok önemli bir liman kenti ve Roma İmparatorluğu, Asya Eyaletinin baş kenti idi. Helenistik çağda inşa edilen ve Dünya'nın 7 harikasından biri olarak kabul edilen Artemis Tapınağı buradaydı. 

Sayfanın başında panoraması bulunan antik tiyatro 25 000 kişilik kapasitesi ile antik çağların en büyük tiyatrosuydu. İlk yapılışı Helenistik çağa uzanan tiyatro MS1. ve 2. Yüzyıllarda Roma İmparatorları tarafından 2. ve 3. katları yapılarak 65 sıralı ve 25 000 kişilik muazzam bir eser haline getirilmiştir. Sahne bölümü yıkılmış da olsa seyirci sıraları ve oturakları gayet sağlam kalmıştır.



Tiyatronun tam karşısından başlayan ve antik
limana kadar uzanan Liman Caddesi.
Günümüzde Küçük Menderes Nehrinin doldurduğu
alüvyonlar nedeniyle kent, denizden uzakta kalmıştır.






Tiyatronun altında yer alan Tiyatro Gymnasyonu. 
12 000 m2 alanda kurulu Hamam Gimnasyum 
kompleksidir. MÖ 125 e tarihlenir.












Tiyatro ile Celsus Kütüphanesi
arasındakı Mermer Cadde
Mermer Cadde üzerinde
uzak doğulu turistler


CELCİUS KÜTÜPHANESİ

Roma Döneminde Vali Celsius'un ölümünden sonra oğlu tarafından yaptırılan Celsius Kütüphanesi. Yapı son derecede güzel ve zarif olmasının yanısıra hem bir kütüphane, hem de Vali Celsius'un mezarıdır. İki katlı olan kütüphanenin ön yüzündeki nişlerin içinde asılları Viyana'da sergilenen dört kadın heykeli vardır: Sofia (Bilgelik), Arette (Erdem), Ennoia (Kader, Muhakeme) ve Episteme (Bilim)

AŞAĞI AGORA

Aşağı Agora 110x110 m boyutlarında, sütunlarla çevrili bir alandı. Üç farklı kapıdan giriliyordu. Fotoğraftaki Celsius Kütüphanesinin yanındaki kapıdır.





Hadriyan Tapınağı


EFES YAMAÇ EVLER




MÖ I. Yüzyılda yapımına başlanan Efes Yamaç Evleri İnşaatları, IV. Yüzyıla kadar yapım ve restorasyon olarak sürmüştür. Roma Mimarisinin özelliklerini taşıyan evler, büyük ve ihtişamlı Filavius evi dışında, birbirine yakın büyüklükteki yedi evden oluşmaktadır.
Son derecede lüks ve süslü evlerdi. Duvar resimleri, yer seramikleri, heykeller ile doluydu.
Selçuk Müzesinde evlerden birinin düzenlemesi bulunmaktadır.


20 Şubat 2024 Salı

İstanbul Arkeoloji Müzesi


İstanbul Arkeoloji Müzesi Osmanlı döneminde Maarif Nazırı Mehnet Esad Safvet Paşa tarafından 1869 yılında Müze-i Hümayun adıyla kurulur. Aslında eski eserlerin toplanması Sultan II. Mehmet (Fatih) dönemine kadar gider. O güne kadar toplanmiş eserler Aya İrini Kilisesindedir. Müze için yeni bina yapılması mümkün olmayınca, Fatih döneminde yapılmış Çinili Köşk 1880 yılında müze olarak açılır.
Çinili Köşk





1881 yılnda Sadrazam Ethem Paşa'nın oğlu olan Osman Hamdi Bey, Müze-i Hümayun müdürlüğüne atanır. Ülkenizde modern müzeciliğin babası sayılan ressam, arkeolog Osman Hamdi Bey  ülkenin birçok bölgesinde arkeolojik kazılar yapar ve bulunan eserleri müzeye getirir. Çinili köşkün karşısına yapılan bugünkü Müze binası 13 Haziran 1891 yılında ziyarete açılır. Bugün 13 Haziran, Türkiye'de Müzeciler günü olarak kutlanmaktadır.





Müzeden seçmeler...







 



 

     Lir çalan Apollon                         Sular Tanrısı Tıtan Okeanos                              Tanrıca Artemis 
         




Çeşitli Heykeller

Afroisyaslı bir kadın       Asklepion         Bir Hermafrodit


Sağlık Tanrısı Asklepıos ile Kızı Hygeia
Bir duvar kabartması
Hermes bürstü ve fotoğrafı


Bir kadın büstü
Lesvozlu Kadın Şair Sappho
Roma İmparatoru Marcus Auraelius



İstanbul Arkeoloji Müzesinde Sergilenen çeşitli küçük eserler. Üst resimdeki Güneş Saati ve orta resimdeki Kayseri Kaniş Karum'da bulunan çivi yazılı evlilik sözleşmesine 😊 dikkatinizi çekerim.








İSKENDER LAHTİ VE SERGİLENEN LAHİTLERDEN BAZILARI...

İstanbul Arkeoloji Müzesinin en önemli eseri olduğu ifade edilen muhteşem İskender Lahti'nin adı, bizi yanıltabilir. Aslında lahit, Büyük İskender'e ait değildir. Dört tarafındaki kabartmalar İskender'in Makedon Ordusu ile Perslerin savaşlarıyla ilgili olduğu için bu adla anılmışdır. 
Lahit MÖ IV. yüzyılda yaşamış Sidon Kralı Abdolanynos'a aittir. İlk arkeolgumuz olarak bildiğimiz Osman Hamdi beyin 1887 yılında Lübnan'da Sayda'da yaptığı kazılarda bulduğu, kral mezarlığından çıkarılmıştır.
İskeder Lahdi ve dört bir yanındaki rölyefler...

Bir yandaki rölyef ile renklendirilmiş kopyası...



Ağlayan Kadınlar Lahdi dört yüzü son derece güzel
hüzünlü, ağlayan kadın rölyefleri ile doldurulmuş.






Sergilenen lahitlerden seçmeler...

















ÇİNİLİ KÖŞK'DE SERGİLENEN SELÇUKLU VE OSMANLI DÖNEMİ ÇİNİ VE PORSELEN ESERLER

Çinili Köşk, Osman Hamdi Bey ve bir tablosu...